Douglas Engelbart tarafından icat edilen ilk mouse, bilgisayar kullanıcılarının o dönemki metin tabanlı sistemlerden daha sezgisel bir şekilde etkileşim kurabilmesini amaçlıyordu. 1964 yılında geliştirilen bu cihaz, alt kısmında hareket eden iki metal tekerleğe sahipti. Kullanıcı, cihazı bir yüzey üzerinde hareket ettirdiğinde, tekerleklerin dönüşü x ve y koordinatlarını belirleyerek ekran üzerinde bir imlecin hareket etmesini sağlıyordu. Bu sistem, modern farelerin temel prensibini oluşturmuştur.
1968 yılında gerçekleştirilen "Anne Tüm Demolar" sunumunda Engelbart, mouse'u grafiksel kullanıcı arayüzü ile birlikte tanıttı. Bu gösteri, hem mouse'un potansiyelini hem de bilgisayarların gelecekte nasıl daha kullanıcı dostu hale gelebileceğini gözler önüne serdi. Ancak, o dönemde fare ticari olarak hemen yaygınlaşmadı. Bunun başlıca nedeni, o yıllarda bilgisayarların çoğunun metin tabanlı komut sistemleri kullanmasıydı.
1970'lerde Xerox PARC (Palo Alto Research Center), Engelbart'ın tasarımını geliştirerek fareyi daha da kullanışlı hale getirdi. Xerox Alto, mouse kullanan ilk bilgisayarlardan biri oldu. Ancak fare, 1980'lerde Apple Macintosh ve Microsoft Windows gibi grafiksel arayüzlere sahip bilgisayarların yaygınlaşmasıyla birlikte popülerlik kazandı.
Zamanla teknoloji ilerledikçe, mekanik tekerleklerin yerini optik sensörler aldı ve kablosuz bağlantı özellikleri eklendi. Günümüzde fareler, oyun, tasarım ve günlük kullanım gibi farklı ihtiyaçlara yönelik olarak özelleştirilmiş tasarımlara sahiptir. Engelbart'ın bu basit ama devrim niteliğindeki icadı, bilgisayar dünyasının dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder