Tıp dünyası ve mühendislik alanında çalışan bir ekip, on yılı aşkın süredir sürdürdüğü araştırmalar sonucunda işitme kaybı ve iç kulak rahatsızlıklarının tedavisinde devrim niteliğinde bir mikroiğne geliştirdi.
Bu yenilikçi cihaz, Columbia Üniversitesi'nden Kulak Burun Boğaz (KBB) cerrahı Dr. Anil Lalwani ve makine mühendisi Jeffrey Kysar tarafından tasarlandı ve iç kulağın hassas bölgelerine ulaşmada çığır açan bir çözüm sunuyor.
İşitme kaybına yenilikçi tedavi
Mikroiğne teknolojisi, işitme fonksiyonunu sağlamakla görevli hücrelere zarar vermeden, özellikle spiral yapısı ile bilinen koklea içinde etkili bir tedavi sunmayı hedefliyor. Lalwani, bu buluşun önemini vurgularken, "Mikroiğnemizin iç kulak için hassas tıbbın anahtarı olabileceğini söylemek abartı olmaz," diyor.
Mikroiğne ile kokleaya uygulanan bir gen terapisi vektörü (alt sıra) ve bir kontrol solüsyonu (üst sıra) sonrası elde edilen hücreler. Koklea, yalnızca 2 milimetre genişliğinde bir zarla çevrilidir; bu zarın yırtılması, kalıcı işitme kaybı ve denge sorunlarına yol açabilir.
Geleneksel cerrahi aletler kullanıldığında bu zarın zarar görme riski, yeni tedavi yöntemlerinin uygulanmasını zorlaştırıyordu. Ancak bu mikroiğne, yalnızca tedavi imkanı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda kokleadan sıvı örneği alarak Meniere hastalığı gibi rahatsızlıkların daha iyi anlaşılmasına ve tedavi edilmesine de katkıda bulunacak.
Lalwani ve Kysar’ın iş birliği, yaklaşık 12 yıl önce, ortak çalışan iki doktora sonrası araştırmacının tanışmasıyla başladı. Kysar, iç kulağa erişimde yaşanan zorlukları öğrendiğinde, bu duruma oldukça şaşırdığını ifade ediyor: “Doktorların insan vücudunun her yerine kolayca ulaşabileceğini
düşünmüştüm.
3D baskı ile gelen inovasyon
Ancak iç kulak, mühendislik açısından henüz keşfedilmemiş bir alandı. Bu zorluk, Kysar'ı daha derinlemesine araştırmalara yönlendirdi. Koklea zarının detaylarını anlamak ve etkili bir çözüm geliştirmek amacıyla ileri üretim tekniklerinden faydalandı. Kysar ve ekibi, "iki fotonlu fotolitografi" olarak bilinen yüksek çözünürlüklü 3D baskı teknolojisini kullanarak insan saçından daha ince bir mikroiğne üretti. Bu teknoloji sayesinde, mevcut tıbbi iğnelerden daha keskin ve dayanıklı bir cihaz tasarlandı.
Geliştirilen mikroiğne, zar üzerinde yalnızca kendi çapı kadar küçük bir delik açmakta ve bu delik, 48 saat içinde kendiliğinden iyileşmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde, bu cihazın işitme kaybı veya başka olumsuz etkilere yol açmadığı gözlemlenmiştir. Gen terapisi için de uygun bir tasarıma sahip olan iğnenin geliştirilmesine devam eden Lalwani ve Kysar, mikroiğnelerinin potansiyeli konusunda umutludurlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder